T.C. Mİllî Eğİtİm BakanlIğI
ANKARA / ÇANKAYA - Balgat Aliye Yahşi Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi

TARİH ÖĞRETMENİMİZ MUSTAFA MEHMET GÜLER' İN ÇANAKKALE ZAFERİ KONUŞMASI

57. Alayın kahraman komutanı Hüseyin Avni Bey, Ezineli Yahya Çavuş, Kınalı Hasan ve binlerce adsız kahraman ruhlarınız şad olsun. Yazdığınız destan ve bıraktığınız emanet Türk Milletinin yüreğinden asla silinmeyecek.

Tarih geçmiştir, bugündür, yarındır. Tarihte yaşanmış öyle olaylar vardır ki, geçmişin karanlıklarında unutulup kalmaz, onlarca hatta yüzlerce yıl sonrasında bile hatırlanır, etkisini devam ettirir, geleceğer ışık tutar. Hatıraları ve kahramanları sanki aramızdaymışçasına maneviyatımızı yüceltir, ülkemizin birlik ve bütünlüğünün harcı gibidir, onlar hiç ölmezler, onlar hiç unutulmazlar, hiç yaşlanmazlar, onlar hep canlıdır, hep aramızdadırlar.

Çanakkale Savaşlarını deniz ve kara savaşları olarak ikiye ayırabiliriz. 19 Şubat 1915' te başlayan savaş, toplam 11 ay sürmüş, 9 Ocak 1916' da düşmanın geri çekilmesiyle sona ermiş ve yarım milyon civarında insan kaybı olmuştur. Her anı bir destan olan Çanakkale Savaşı, sonuçları itibariyle dünyanın askeri, ekonomik, kültürel ve siyasi kaderini etkilemiştir.

 İtilaf donanması, İngiliz gazeteci Bartlett' in ifadesiyle bir haçlı ordusuydu: "Bu sonuncu ve en büyük haçlı seferi... Fatih Sultan Mehmet' in Bizans' a vurduğu darbenin ve Osmanlı İmparatorluğu' nun her bir köşesinde kemikleri dağılıp kalan ortaçağ şövalyelerinin intikamını alacak, Ayasofya' da yeniden çanlar çalacaktı." Ellerindeki demir ve çelikten yapılmış oyuncaklarına güvenen haçlı torunları, savaşı kazanacaklarına o kadar emindiler ki, İngiliz Başkomutan Hamilton İstanbul' daki Amerikan Büyükelçisine çektiği telgrafta sabah yola çıktıklarını,  öğleden sonra boğazı seyrederken kahvelerini birlikte yudumlayacaklarını hayal ediyordu. Fransız Amiral de Robeck de "Başkomutanlıktan isteğim şudur: Marmara Denizine girmenin ilk şerefi  Fransız filosuna bırakılmalıdır." diyordu. İstanbul İtilaf Devletleri arasında semt semt paylaşılmış, İngilizler İstanbul' da kullanacakları hatıra paralar bastırmışlardı. Ermeni, Rum ve Yahudi azınlıklar "İngiliz Donanmasını Karşılama Komitesi" kurmuşlar, yapacakları çılgınca eğlencenin hayaline kapılmışlardı. Beyoğlu' nda, gelecek düşman donanmasını pencerelerden izleyebilmek için binaların boğaza bakan odaları bile kiralanmıştı.

19 Şubat 1915' de saat 9.35' i gösterirken, İngilizler boğazın Rumeli, Fransızlar ise Anadolu yakasını bombalayarak Çanakkale Savaşlarını başlattılar. Ertuğrul, Seddülbahir, Kumkale, Orhaniye, Dardanos ve Hamidiye tabyalarımızın vuruş gücünü yok etmek için binlerce bomba yağdırdılar. En şiddetli ve boğazı geçmek amaçlı saldırı ise 18 Mart' ta başlamıştır. 18 Mart 1915' te Fransız Amiral de Robeck komutasında çoğu İngilizlere ait 18 savaş gemisi harekete geçti. Ancak düşmanın hesaba katmadığı bir şey oldu. Almanların işe yaramaz diye depoda çürümeye bıraktıkları elimizdeki son 26 yerli üretim mayın Nusret mayın gemisi tarafından boğaza döşenmişti. Düşmanın boğazı geçme girişimi onların sonunu hazırlayan sessiz ama derinden vurulan bir darbeydi. Nitekim mayınlar ve Türk tarabyalarından gelen isabetli top atışlarıyla Fransız Bouvet zırhlısı ilk batan gemi oldu. Akşama doğru, 7 dev gemi sulara gömüldü, çoğu da yara aldı. İngiliz Başkomutan Hamilton' un öğleden sonra İstanbul' da ABD Büyükelçisiyle yudumlayacağı kahve hayali Çanakkale Boğazı' nın sularına gömüldü.

Düşmanın hayallerini denize gömen Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Paşa (Çobanlı) "18 Mart Kahramanı" olarak tarihe geçmiştir. 18 Mart 1915' te Anadolu' nun deniz görmemiş bozkır çocukları boğazı İtilaf donanmasına mezar etmiştir.

Denizden başarılı olamayan İtilaf Devletleri boğazı karadan geçebilmek için harekete geçtiler. 25 Nisan günü İngilizlerin sömürgelerinden getirdikleri, Anzak adı verilen Avustralyalı ve Yeni Zelendalı askerler Arıburnu' na, Fransızlar Kumkale' ye, İngilizler Seddülbahir' e asker çıkardı. Arıburnu' nda Yarbay  Mustafa Kemal' e bağlı 57. Alay komutanlarından aldıkları "Ben size taarruzu değil ölmeyi emrediyorum..." emrine uyarak düşmanın karşısında devleşmiş, hepsi şehit olarak "Dünyanın En Kahraman Alayı" namıyla şanlı tarihimizdeki yerini almıştır. Yarbay Mustafa Kemal hatıratında zaferi getiren ruhu ve Mehmetçiğin düşman karşısında nasıl devleştiğini şöyle anlatır: "Biz ferdi kahramanlık sahneleriyle meşgul olmuyoruz. Yalnız size Bombasırtı Vak' asını anlatmadan geçemeyeceğim. Karşılıklı siperler arasında mesafemiz sekiz metre,  yani ölüm muhakkak... Birinci siperdekiler, hiçbiri kurtulmamacasına toptan düşüyor, ikincidekiler onların yerine gidiyor. Fakat ne kadar şayan-ı gıpta bir itidal ve tevekkülle biliyor musunuz? Öleni görüyor, üç dakikaya kadar öleceğini biliyor, en ufak bir umutsuzluk bile bile göstermiyor, sarsılmak yok! Okuma bilenler ellerinde Kur' an-ı Kerim cennete girmeye hazırlanıyorlar. Bilmeyenler Kelime-i Şahadet getirerek yürüyorlar. Bu, Türk askerindeki ruh kuvvetini gösteren şayan-ı hayret ve tebrik bir misaldir. Emin olmalısınız ki, Çanakkale Muharebesini kazandıran bu yüksek ruhtur." Bu yüksek ruh Anafartalar, Conkbayırı, Arıburnu ve Kireçtepe zaferleriyle düşmanı yenilgiye uğratmış ve mukaddes vatan topraklarından defetmeyi başarmıştır.

 Türk askeri vatanı için canını feda etmesinin yanında, düşmana insanlık dersi vermeyi de başarmıştır. Çanakkale' de savaşıp kolunu, bacağını kaybeden Fransız General Guro, savaş sırasında gördüğü bir olayı anlatarak Mehmetçiğin düşmanına nasıl şefkat elini uzattığından bahsetmiştir. Yaralı bir Fransız askerinin başını kucağına alan Mehmetçik, kendi ölümcül yarasına toprak basarken, düşmanının yarasını kendi gömleğini yırtarak sarmaya çalışmaktaydı. İngilizlerin vahşi yaratıklar olarak tanıttığı Türkleri cephede gören ve tanıyan Anzaklar, Türk askerinin merhametine, cesaretine, yiğitlik ve mertliğine o kadar hayran kalmışlardı ki, kendilerine dağıtılan gaz maskelerini "Türkler zehirli gaz kullanmayacak kadar onurlu insanlardır." diyerek takmamışlardır. Halbuki onları binlerce kilometre öteden getiren İngilzler' in Denizcilik Bakanı Churchill mağlubiyetin verdiği kinle ve vahşilikle zehirli gaz kullanılmasını istemiş, insan haklarına aykırı diye itiraz edenlere "Siz Türkleri insan mı zannediyorsunuz?" diyerek nefretini kusmuştur. Esasında dost ve düşman Çanakkale' de kimin insan, kimin Akif' in benzetmesiyle tek dişi kalmış canavar olduğunu görmüştür.

Bu zaferle Osmanlı Ordusunun Balkan Savaşlarında uğradığı mağlubiyet lekesi adeta kanla silinmiş, ordunun ve halkın maneviyatı artmış, bu moral ve maneviyat ilerde İstiklal Savaşımızın kazanılmasında büyük rol oynamıştır. Mustafa Kemal Paşa Yarbay rütbesiyle Anafartalar, Arıburnu ve Conkbayırı' nda gösterdiği başarıdan dolayı "ANAFARTALAR KAHARMANI" ünvanıyla anılarak hem ülke içinde hem ülke dışında tanınan bir komutan olmuştur. Bu başarısı ilerde İstiklâl Savaşımızın lideri olmasının yolunu açmıştır.

Çanakkale' de 100 bine yakın eğitimli kadromuzu şehit verdik. Ülkenin eğitimli nesillerinin şehit oluşu ile birkaç nesil kaybolmuş, 1915' ten 1921' e kadar olan dönemde pek çok okul mezun veremez duruma gelmiştir. Cumhuriyetin ilk yıllarında eğitim ve kültür alanında yetişmiş insanların eksikliği çok fazla hissedilmiştir. Çanakkale Zaferi bir milletin küllerinden yeniden nasıl doğduğunun ispatı gibidir. Bu zaferle ilgili binlerce kitap yazılsa, tiyatro, film sahnelense, fakir Anadolu çocuklarının kanlarıyla yazdığı destan anlatılamaz. Son Haçlı kalıntılarına Kılıçarslan' ın evlatlarının şanlı direnişini Mehmet Akif dizelerinde ne güzel anlatıyor:

Şarkın en sevgili sultânı Salâhaddin'i,

Kılıç Arslan gibi iclâline ettin hayran...

Sen ki, İslâm'ı kuşatmış, boğuyorken hüsran,

O demir çenberi göğsünde kırıp parçaladın;

Sen ki, ruhunla beraber gezer ecrâmı adın;

Sen ki, a'sâra gömülsen taşacaksın... Heyhât!

Sana gelmez bu ufuklar, seni almaz bu cihât...

Ey şehid oğlu şehid, isteme benden makber,

Sana âguşunu açmış duruyor Peygamber.

 

Sözlerime son verirken, Çanakkale Zaferimizin 106. Yıldönümünde Mustafa Kemal Paşa ve onun şahsında, dünden bugüne tüm şehitlerimizi, gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. 57. Alayın kahraman komutanı Hüseyin Avni Bey, Ezineli Yahya Çavuş, Kınalı Hasan ve binlerce adsız kahraman ruhlarınız şad olsun. Yazdığınız destan ve bıraktığınız emanet Türk Milletinin yüreğinden asla silinmeyecek.

18 Mart 2021

Mustafa Mehmet GÜLER

Tarih Öğretmeni

Paylaş Facebook  Paylaş twitter  Paylaş google  Paylaş linkedin
Yayın: 18.03.2021 - Güncelleme: 19.03.2021 07:40 - Görüntülenme: 403
  Beğen | 11  kişi beğendi